Sayfalar

16 Nisan 2013 Salı

Sağlık Sorunları

Toplumca çektiklerimizin başında hiç şüphesiz sağlık sorunları geliyor. Sağlığımız en değerli hazinemizdir. Kanuni Sultan Süleyman sağlığın önemini "olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diye vurgulamıştır. Dünya Sağlık Örgütü "fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak iyi olmak" şeklinde tanımlanmakta sağlığı. Sağlıklı olmanın önemi hepimizce malum ama ne yazık ki çoğumuz hayatımızın belirli dönemlerinde farklı sağlık sorunlarıyla karşılaşmaktayız. Kimi kısa sürelerde gelip geçmekte, kimi yaşamımızı uzun süreli olarak etkilemekte, bazen yaşamın sonlanmasına sebep olmakta. Modern tıbbın ilerlemesiyle birlikte pek çok sağlık sorununa çözümler getirilmekte. Ama hala pek çok hastalık da tedavi edilememekte. Çoğu kez tedavi adı altında belirtilerin giderilmesi, diğer adıyla semptomların giderilmesi günümüzde sık rastlanır bir durum. Bu modern tıbbın uygulamasında bir sorun olduğunu düşündürüyor. Esas olan semptomları yok etmek değil, altında yatan sebepleri bulup, sorunu temelinden çözmektir. Bazen tedavi etmekte yetersiz kalınca da hemen ameliyat masasında kesip biçmek kestirme bir çözüm olarak kolayca önümüze sunulmakta. Bazen da sorunun ne olduğunu bulamayan hekimin, durumun psikolojik olduğuna kolayca karar vermesi de ne yazık ki yaygın bir davranış kalıbına dönüşmüş durumda. Hastaların kolayca ameliyata yönlendirilmesinde artık tam anlamıyla ticarete itilmiş olan sektörün para hırsı yatıyor olabilir. Kestirme yoldan semptomların tedavisine yönelmek milyar dolarlık ilaç endüstrisinin bir oyunu olabilir. En basit rahatsızlıklar için bile çok miktarda ilaç şeker dağıtır gibi ne kolay reçete edilmekte. Psikolojiktir deyip geçmek, belli branşlarda uzmanlaşan hekimin genel tıp bilgisinin, eğitiminin yetersizliğinden kaynaklanabilir. Sağlık sorunlarının yaygınlığı, her bireyi ilgilendiriyor oluşu, dev bir pazar oluşturuyor. Bunun doğal bir sonucu olarak da ilaç sektörü dünyanın en büyük sektörlerinden birisi haline gelmiş durumda. Konu bir sektör, bir ticaret konusu olduğunda da daha fazla satmak, daha çok kar etmek maalesef öncelik kazanıyor. Bu, makro boyutta ülke ekonomileri üzerinde de çok büyük bir etkiye sahip, bizdeki SGK olsun, diğer devletlerin sosyal güvenlik kurumları olsun, ülke ekonomilerinde çok büyük bir yük teşkil etmekte. Bu yüzden de politikacıların sıklıkla uğraştığı bir alan oluşturmakta. En büyük ekonomilerden biri olan ABD'de dahi Health Care adı altındaki sistem, ülkemizde de sıkça görüldüğü üzere, her dar boğaza girildiğinde tırpanlanırken, seçim vaatlerinde de sıklıkla dile getirilen bir konu olmaktadır. Toplumun temel taşları olan birey açısından da, gerekli gereksiz alınan her türlü ilacın yan etkileri, vücutta yarattığı tahribat, gerekli gereksiz yapılan ameliyatların olumsuz sonuçları, sosyal güvencesi olsun veya olmasın aile ekonomisi üzerindeki etkileri de yadsınamayacak boyutlardadır. İşte bu noktada bunca ilaca ve ameliyatlara gerçekten de ihtiyacımız var mı, yoksa hastalıkların oluşmaması için toplum sağlığını daha iyi korumak için daha fazla çaba harcanması gerekmez mi gibi soruların cevaplarının aranması önem kazanmaktadır. Unutmamalıyız ki en iyi tedavi, toplumun bilinçlenmesi, sağlığını nasıl koruyacağı konusunda eğitilmesidir. Hekimlerin dev ilaç sektörünün empoze ettiği ilaçları bir çırpıda reçete etmek yerine, sorunların nedenlerine inerek gerçek tedavi uygulayabilecek eğitim ve disiplinde yetişmesi, ilaç firmaları ile olan her türlü çıkar ilişkisinin sonlanması da acil olarak atılması gereken bir adımdır. Konferans, ilaç tanıtım semineri vs adı altında doktorlara hediye edilen uygulamada turistik tatiller, verilen diğer hediye ve eşantiyonlar artık ayyuka çıkmıştır. Toplumca bilinçlenmek, önce sorunların neler olduğu hakkında bir farkındalık, ardından da, doğru düşünce tohumlarının atılması ve iyi niyetle bu tohumların meyvelerini alıncaya kadar çalışmak, hepimizin istediği sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yaşamın ön koşulu olduğu bir gerçektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder